Düzenli aspirin kullanımının ileri yaştaki insanlar üzerindeki risklerini ve faydalarını belirlemek için geniş kapsamlı bir klinik deney yapıldı. 16 Eylül’de The New England Journal of Medicine’da yayınlanan ve ASPREE adı verilen deneyin ilk bulguları, her gün düşük dozda aspirin kullanımının, kardiyovasküler hastalık geçmişi olmayan ve sağlık sorunu bulunmayan yaşlıların sağlıklı ve kimseye muhtaç olmadan yaşama sürelerini uzatmadığını ortaya koydu. Kanser ve kalp hastalıkları gibi bir dizi sebepten ölme riski ise çeşitlilik gösterdi.
Uluslararası düzlemde yapılan bu deney, randomize, çift kör ve plasebo kontrollü olarak gerçekleştirildi ve 16.703’ü Avustralya’dan, 2.411’i de Amerika Birleşik Devletleri’nden olmak üzere toplamda 19.114 yaşlı insan incelendi. 2010 yılında başlayan çalışmaya 70 yaş ve üzerindeki katılımcılar alındı; ancak demansa ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskleri daha yüksek olan Afrikalı-Amerikalılar ve Latin Amerika kökenli bireyler için minimum katılım yaşı 65 olarak belirlendi. ASPREE deneyinin katılımcılarının demanslarının veya herhangi bir fiziksel engellerinin bulunmaması ve aspirin kullanımını gerektiren hastalıklara sahip olmamaları şartı koşuldu. Katılımcılar ortalama 4.7 yıl boyunca takip edildi.
Klinik kılavuzlara göre koroner arter hastalığı gibi damar hastalıklarına sahip insanlarda kalp krizi ve felci önlemek adına aspirin kullanımının faydalı olduğunu hatırlatan araştırmacıların asıl ilgi duydukları konu, bu hastalıklara sahip olmayan sağlıklı yaşlılarda aspirin kullanımının fayda sağlayıp sağlamadığıydı.
Kanser Oranı Yükseldi
Günde 100 mg olarak verilen düşük aspirin dozu, hiçbir katılımcının demans veya fiziksel engelden muaf yaşamasına etki yapmadı. Rastgele seçilerek aspirin alması istenen insanların yüzde 90.3’ü araştırma sonlandığında hala hayattaydı ve kalıcı bir fiziksel engele ya da demansa sahip değildi. Plasebo grubundakilerde ise bu oran yüzde 90.5’ti. Her iki gruptaki fiziksel engel oranları benzer durumdaydı ve demans oranlarıysa neredeyse aynıydı.
Aspirin alan grubun ölüm riski, plasebo grubuna oranla daha yüksek oldu: aspirin alanların yüzde 5.9’u, plasebo grubundakilerin ise yüzde 5.2’si araştırma sırasında hayatını kaybetti. Ancak araştırmacılar bu bulgunun dikkatli bir şekilde yorumlanması gerektiğini, çünkü aspirin alan grubun başlıca ölüm sebebinin kanser olduğunu ama bunun tesadüf eseri gerçekleşmiş olabileceğini bildiriyorlar.
Kardiyovasküler Rahatsızlık Oranları İki Grupta Da Benzer
Araştırmacılar aynı zamanda katılımcılarda kardiyovasküler sorunların meydana gelip gelmediğini de incelediler. Bulgular, aralarında koroner kalp rahatsızlıkları, ölümcül olmayan kalp krizleri ve ölümcül ve ölümcül olmayan iskemik inme gibi büyük kardiyovasküler rahatsızlıkların yaşanma oranlarının iki grupta da benzer olduğunu gösterdi. Aspirin alan grupta 448 kişide kardiyovasküler sorunlar görülürken, plasebo grubunda bu sorunları 474 kişi yaşadı.
Araştırmada düzenli aspirin kullanımının bilinen bir tehlikesi olan ciddi kanama sorunları da incelendi. İnceleme sonuçları, aspirinin başta sindirim sisteminde ve beyinde olmak üzere artan kanama riskiyle ilişkili olduğunu ortaya koydu. Hemorajik inme, beyin kanaması gibi kanamaya bağlı çok ciddi rahatsızlıklar aspirin alan grupta 361, plasebo grubunda ise 265 kişide görüldü.
Araştırma sırasında hayatını kaybeden insanların yüzde 50’si bir tür kanser nedeniyle öldü. Kalp hastalıkları ve inme nedeniyle ölenler katılımcıların yüzde 19’unu oluştururken, ciddi kanamalar nedeniyle ölenlerin oranı yüzde 5 olarak belirlendi.
Ekip Sonuçları İncelemeye Devam Ediyor
Araştırmacılar aspirin alan grupta bulunan katılımcılardaki kansere bağlı ölüm oranlarında görülen artışın şaşırtıcı olduğunun, çünkü daha önce yapılan çalışmaların aspirin kullanımının kanser sonuçlarında iyileşme sağladığını öne sürdüğünü belirtiyorlar. Bununla birlikte, ASPREE katılımcılarının takiplerini devam ettirmenin büyük önem taşıdığını, çünkü kanser ve demans gibi hastalıkların uzun vadedeki risklerinin araştırmadan bu yana değişiklik gösterebileceğinin altını çiziyorlar.
ASPREE ekibi halen araştırmanın sonuçlarını incelemeye devam ediyor ve bu konuda daha öğrenilecek çok şey olduğunu söylüyor. Araştırmacılar bu süreçte, ileri yaştaki yetişkinlerin aspirin kullanımı konusunda doktorlarının tavsiyelerini uygulaması gerektiğini vurgulamayı da ihmal etmiyor.