1969-1972 yılları arasında insanlık tam altı kere Ay’a insanlı uçuş yaptı. 12 kişi Ay’da gezinme şansına sahip oldu. 45 yıl önce gerçekleşen bu misyonların doğruluğu tüm astronomlar ve ülkelerin uzay ajansları tarafından kabul edilse de ciddi sayıda insan Ay inişlerinin kandırmaca olduğu kanaatinde. Her beş Amerikalı’dan biri ve her dört Rus’tan biri Ay’a gidilmediğine inanıyor. 2001 yılında Fox kanalının Ay’a gidilmediği yönünde yaptığı belgesel de bu kanaati popüler hale getirdi. Peki gerçekten aya gidildiğini nereden biliyoruz? Bu iddialar doğru olabilir mi? Bu yazımızda bu sorulara cevap vermeye çalışacağız.
NASA’nın Ay’a iniş programı Apollo programı toplamda 24 Milyar Dolar (bugünün parası ile 150 Milyar Dolar) bütçeli büyük bir programdı. Tam 400.000 kişi bu programda görev aldı, 20.000 civarında şirket ve araştırma merkezi programa destek verdi. Bir komplonun başarılı olması için, ağzı sıkı çok az sayıda insanın dahil komployu yürütmesi gerekir. Apollo programı bir komplo idiyse, nasıl oldu da bu programda görev alan 400.000 kişi 45 yıl içinde, komplo ile ilgili tek bir söz etmedi? Eğer onların da gerçeklerden haberi yoksa, programa dahil olan bu kadar insan ve şirket nasıl kandırıldı? Komployu savunanların cevap vermesi gereken tek soru bu değil tabi ki. Apollo misyonlarının hepsi, ABD’nin bu yarıştaki en büyük rakibi olan Sovyetler Birliği tarafından da büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü ile izlendi. Eğer Ay’a gidilmedi ise, Sovyetler Birliği ve diğer roketi izleyen ülkeler nasıl kandırıldı? Ya da bu ülkeler neden ABD’nin foyasını meydana çıkarmadı?
Dahası, Ay’a inişin kanıtlarını bugün de görmek mümkün. Ay’a gönderilen uydulardan (Lunar Reconnaissance Orbiter gibi) çekilen yüksek çözünürlüklü resimlerden Ay’a iniş noktalarını, orada kalan araçları, iniş takımlarını hatta astronotların ayak izlerini bile görmek mümkün. Uçuş sırasında düşen Apollo 11’in bayrağı hariç, dikilen bayrakların aynen durduğunu da görmek mümkün. Üstelik bu resimler sadece sözde komplonun sahibi NASA’nın uydularından değil, Japon (SELENE uydusu), Avrupa Birliği (SMART-1 uydusu), Hindistan (Chandrayaan-1) ve Çin (Chang’e 2 uydusu) gibi tarafsız ülkelerin uydularından da geliyor.
Ay’a gidildiğinin diğer bir delili de oraya bırakılan yansıtıcılar (aynalar). Onlara gönderilen lazer ışıklarının yansıyıp geri gelmesi sayesinde Ay’a olan uzaklığı cm seviyesinde hassas olarak ölçmek mümkün. Güçlü bir lazer ve doğru yönlendirme ile, herhangi biri Ay’da bırakılan aynaları tespit edebilir. Nitekim çok sayıda bağımsız kurum bunu doğruladı.
Ay’a inildiğini gösteren bir başka kanıt da misyonlar sırasında getirilen 380 kg Ay taşıdır. Bu taşlar kimyasal yapıları ve kendilerine has geometrileri ile kolayca dünya taşlarından ve meteorlardan ayırt edilebilirler. Bu taşlar havasız ortamda çarpışma izleri taşımanın yanında, Dünya’daki en eski taşlardan da 200 milyon yıl daha eski olmaları ile de ayırt edilebilirler. Bu taşlar yüzlerce farklı kurum ve kuruluş tarafından incelendi ve hepsi, bunların Ay’dan geldiği konusunda hemfikir oldular. Aksini iddia eden tek bir bilim insanı bile yok. Eğer Ay’a gidilmediyse, bu taşlar nasıl geldi?
Bu veriler çerçevesinde Ay’a yolculukların komplo olduğunu iddia etmek epey zor gözükmektedir. Peki, Fox’un belgeselinde de gözüken ve Ay görüntülerinin stüdyoda çekildiğine gösterilen “kanıtlar” ne olacak? En yaygın itirazlara göz atalım.
- Bayrak rüzgâra maruz kalmış gibi dalgalanıyor. Böyle bir şey havasız ortamda gerçekleşemez!
Ay’a bayrak asılan görüntülerde ve bazı resimlerde bayrak dalgalanıyormuş gibi gözükmektedir. Komplo teorisini savunanlara göre bu bayrağın hava olan bir yerde takıldığının çok önemli bir kanıtıdır. 150 milyar dolarlık bir komplo için sizce çok basit bir hata değil mi bu? Ay’a konulan bayrak, resimden de görüleceği gibi Г-şeklinde bir demire tutturulmuştu, dik durma sebebi budur. Bayrak sadece direğe takıldığı sırada dalgalanma hareketi yapıyordu. Bunun nedeni de hava değil tam tersi havasız ortam. Bayrak takıldığı zaman, sarkaç benzeri sallanma hareketi yapıyor, ancak hava sürtünmesi olmadığı için bu hareket uzun sürüyor ve bayrak sallanıyormuş gibi gözüküyor. Nitekim bir süre bekledikten sonra, direkle olan sürtünmeden dolayı bayrak duruyor, ancak resimlerde hâlâ dalgalanıyormuş gibi gözüküyor. Yukardaki resimdeki bayrak, sabit bir şekilde duran videodan alınmıştır.
2. Neden resimlerde hiç yıldız gözükmüyor? Bu stüdyoda çekildiğinin kanıtı değil mi?
Milyar dolarlarla yıldızlı bir stüdyo yapmak zor olmazdı değil mi? Ay’a yapılan bütün inişler, Ay gününde, yani Güneş’in gökyüzünde olduğu vakitlerde yapıldı (Ay günü iki hafta sürer). Yıldızların ışığı, Güneş ışığı ve Ay yüzeyinden yansıyan yoğun ışıktan daha zayıf olduğu için gözükmemektedir. Gece arabanızın ışığını yakıp, yoğun ışıkta yıldızların resmini çekmeye çalışırsanız, yıldızların resimde belirmediğini görürsünüz. Yıldızları yakalamak için uzun pozlu resimler çekilmeliydi, ancak asıl hedef yıldızları değil Ay’ı araştırmak olduğu için saniyenin 1/150 ile 1/250 arasında resim alan kısa pozlu kameralar kullanıldı. Apollo 16’da uzun pozlu ultra-viole kamera ile resim çekilmiş ve yıldızlar da görüntülenmişti.
3. Birden fazla gölge olması ve gölgelerin dağılımları, çekimin stüdyo ışıkları altında yapıldığını göstermiyor mu?
Bazı resimlerde birden fazla gölge görmek mümkün, bazılarında gölgeler hep aynı yöne bakmıyor ve bazı resimlerde aşağıdaki Aldrin’in resmindeki gibi gölgeleri görmek mümkün. Bundan hareketle komplo teorisyenleri birden fazla ışık kaynağının olduğunu ve çekimlerin studyo ışıkları altında yapılmış olması gerektiğini söylüyorlar. Komplo teorisyenleri iddialarında kısmen haklılar, Ay’da birden fazla ışık kaynağı olduğu doğrudur. Bunlar, Güneş, Dünya (Güneş ışığını yansıtan Ay’ın Dünya’dan parlak gözükmesi gibi, Dünya da Ay’da parlak gözükür), modülden yansıyan ışıklar, Ay yüzeyinden yansıyan ışıklar ve tabi ki astronotların elbisesinden yansıyan ışıklar. Ayrıca Ay’ın yüzeyinin eğik olduğunu, bu belirgin eğimin gölgelerin şeklini etkilediğini unutmamakta fayda var. Dolayısı ile gölgelerde bir gariplik söz konusu değil.
4. Peki o zaman Ay’a neden tekrar gitmiyoruz?
Apollo projesinin politik amaçları vardı. Hedef uzay yarışını kazanmak, Sovyetler karşısında ABD’nin üstünlüğünü göstermekti. Yarış kazanıldıktan sonra, milyar dolarlar harcamaya gerek kalmadı. Dahası, NASA’nın sınırlı bütçesi başka önemli programlara aktarıldı. Zaten Sovyetler de uzay yarışını kaybeder kaybetmez Ay’a gitme projelerini iptal ettiler. Bir yere tekrar gitmemek oraya gidilmediğinin kanıtı olamaz. Antalya’ya ömrümde bir kere tatile gitmem, oraya tekrar gitmemem, oraya gitmediğime nasıl delil teşkil eder ki?
Sponsorunuzu bulmuşsunuz çok iyi kandırmaya devam.. nasanın alçak yörünge sorunu adlı YouTube da ki itirafları da bir inceleyiverin gari diycem emmee.. sponsor sorununuz olmasa 😀
Sami beyinsiz beyinsiz konusma adam o kadar kanıtlamış. Hem senin ülkende daha bir uzay istasyonun yok gelmiş burada komplo, itiraf falan diyorsun. Ne biliyorsun uzay hakkında da bunlara kafanı yoruyorsun?
bilinmeyen o kadar çok şey var ki..
aynen öyle uzayda daha neler var neler biz bilmiyoruz tek sadece araştırıp öğrenme vakti 🙂
Çok pahalı oluyormuş da o nedenle tekrar gidilmemişmiş 🙂 hacı uzay programına harcanan para ABD’nin 1 günlük savaş maliyeti ya da 1 uçak gemisinin 1 aylık gideri kadardır. Paranın kaynağının hesabını düşünmek size bize düşmez 🙂 Ayriyetten şu an yapılan tüm uzay çalışmaları avrupalı devletler tarafından karşılanıyor. NASA’nın en büyük hayalinin Aya üs kurmak olduğunu biliyoruz. Lojistik bakımdan 10 numero bir yer olurdu emme olmayınca olmuyor demek ki.
1969 A11’in tezgah olduğunu artık herkes biliyor. Stüdyo çekimlerini büyük ihtimalle Stanley Kubrick hazırladı. ABD’den nefret ediyorum.
Demiş ya yazan arkadaş bir daha niçin gidilmedi diye. 1960 teknolojisi ile 384.000 km uzaklığa gidemezsiniz. Bugün de gidemezsiniz. Madem insanlar güven sorunu yaşıyor NASA 1969’lardaki masraflardan çok daha az masraf yaparak Ay’a çıkabilir. Teknoloji gelişti maliyet de azalır. Ama bugün sıradan bir araştırmacının elinde Ayın yuzeyini piksel piksel edecek ekipmanlar var. İnişi canlı canlı elindeki ekipmanla rahatlıkla izler. Benim elimde Nikon p1000 var hodri meydan diyoruz çıkış yapılsın tekrar biz de tespit edelim. Yazıyı yazan sivrizekalı arkadaşımıza bir sorum var: Ay’a bir ya da birkaç kez çıkılarak Ay’ın keşfi tamamlandı mı? Ay’ın gözükmeyen kısmına ait çalışmalar nerede? NASA diyor ki bosverin Ay’ı filan biz gidilemeyecek yeni gezegenler bulduk onlarla uğraşalım siz de soru sormayın diyor. Biraz zeki olun NASA dünyayı elinde oynatıyor. Dünyanın şekliyle ilgili NASA’nın verilerinden ve fotoğraflarından başka argüman var mı? Yok. O zaman bu sorularımıza yok NASA’nın fotoğrafları filan var demeyin. inandırıcılığı olmaz söylediklerinizin.