Bilim insanları hücrelerin ve hastalıkların hücresel düzlemde, gerçek zamanlı olarak vücudumuzun içinde ne yaptığını görebilmek istiyorlardı ve şimdi bir grup araştırmacı bunu yapmak için çığır açıcı nitelikte olan bir mikroskop geliştirdi. Bu ileri mikroskop, çok ince bir tel yoluyla süper çözünürlüklü bir mikroskop incelemesi yapabiliyor.
Şu ana kadar, bir mikroskobun çözünürlüğü ne kadar yüksek olursa, aletin de o kadar büyük olması gerekiyordu ve bu da gerçek zamanlı olarak insan vücudunun içine bakmayı neredeyse imkansız hale getiriyordu. Araştırmacıların canlı hayvanların vücutlarının içini görmesini sağlayan bazı yöntemler mevcut olsa da, bunların çözünürlükleri çok kısıtlı ve kabul edilebilir bir görüntü üretilmesi de uzun zaman alıyor.
Şimdi, bu yeni geliştirilen kompakt düzenekle, bilim insanları örneğin gerçek zamanlı ve yüksek çözünürlüklü olarak beynin içine bakabiliyorlar. Bu yöntem hem tıbbi kullanımlar hem de nanolitografide 3 boyutlu yapıların karakterizasyonu için gelecek vaat ediyor.
Canlı biyolojik dokularda gerçek zamanlı mikroskopi kullanımının önündeki bir diğer engel de veri işleme konusu. Ve araştırmacılar bunun için de bir çözüm buldular.
Yöntem JPEG Sıkıştırma Yöntemi Gibi Düşünülebilir
Araştırmacılardan Lyuba Amitonova, ışığın dalga boyunun nano ölçekte görüntülemeyi kısıtladığını söylüyor. Bu kırınım kısıtlamasının üstesinden gelmenin yolları bulunuyor ancak bunlar genellikle büyük mikroskopları ve karmaşık işleme yöntemlerini gerektiriyor. Boyutları nedeniyle bu sistemler biyolojik dokuların derin tabakalarını görüntülemek için uygun olmuyor.
Amitonova’nın yönteminin temeli, bir veri örneğindeki bilgilerin tamamının anlamlı bir görüntü üretmesinin gerekmemesine dayanıyor. Ona göre, verilerin yüzde 90 ila 95’inden fazlası ortadan kaldırılabilir. Bu, modern zamanın dijital fotoğrafçılığında kullanılan JPEG sıkıştırma yöntemi gibi düşünülebilir. Zira JPEG görüntüleri de neredeyse ham görüntü dosyaları kadar iyi oluyor.
Bilim insanları, gereksiz verileri bir kenara atıp sadece ihtiyaç duydukları verileri yakalayıp yakalamayacaklarını incelemeye başladılar ve bunu başarmak için geleneksel mikroskopiden farklı bir yaklaşım benimsemeleri gerekti.
Araştırmacıların geliştirdiği bu yöntem, rastgele bir şekilde bir seferde birçok alanı aydınlatmaya olanak tanıyan bir benekli lazer ışını üreten çok ince bir teli kullanıyor. Sonrasında, örnekten geri dönen çok yönlü ışık tek bir veri noktası olarak alınıyor ve ilgili bilgiler hesaplamalar yoluyla bundan ayrıştırılıyor.
Sadece gerekli olanları yakalayan ve çalışan parçaları çok küçük olan bu mikroskop bir iğneye sığıyor ve bu da onu daha az invazif hale getiriyor.
Orijinal Makale: Universal-Sci