İngilizce Öğrenen Kız ve Erkek Öğrencilerdeki Nöral Yapı Farklılıkları

0
1912

Erkekler ve kızlar, İngilizce cümleleri duyma konusunda ayrı bir nöral aktivite sergilerler.

Çocuklar ana dili imrenilecek derecede kolay ve çabuk öğrenirler, ancak ikinci bir dil öğrenmek çok daha çetrefilli bir süreçtir; beynin yeni dilleri nasıl işlediğine dair çok fazla araştırma olmasına rağmen, cinsiyet ve yaş gibi değişkenlerin özellikle yeni bir dili öğrenmeyi nasıl etkilediğini bilmiyoruz.

Prof. Fumitaka Homae’nin yönettiği bir ekip, bu konuda nadiren hedeflenen bir grup üzerinde çalıştı: Bir okul ortamında ikinci dil olarak İngilizce öğrenen Japon ortaokul öğrencileri incelendi. Bugüne kadar yapılmış olan ikinci bir dil öğrenmenin ardındaki sinirbilimsel çalışmaların çoğu, Amerika’daki göçmen topluluklar ve Avrupa’daki çok dilli ortamlarda yaşayan çocuklar üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Erkeklere ve kızlara standart bir İngilizce testi ve beyne yeni gelen bilgileri organize etme, düzenleme ve analiz etmeye yarayan, aynı zamanda geçici bir depo görevi gören kısa süreli bellek için de “İşleyen Bellek Testi” adı verilen bir test uygulandı. Daha sonra öğrencilere, içerisinde dilbilgisi hataları da olan İngilizce cümleleri dinletildi; fonksiyonel yakın kızıl ötesi ışın spektroskopisi (fNIRS) ve olaya bağlı potansiyel (ERP) ölçümleri kullanılarak, öğrencilerin beyin aktiviteleri kaydedildi. fNIRS, beynin hangi bölümlerinin aktif olduğunu gösterirken; ERP, beyin aktivitesinin zamanla nasıl değiştiğine dair fikirler verdi.

Cinsiyetler Arasındaki Farklılıklar

Sonuçlar, erkeklerin ve kızların cümleleri nasıl işledikleri konusunda şaşırtıcı bir eşitsizliği ortaya çıkardı. Kızlar testlerde daha iyi performans gösterdi ve kısa süreli bellekleri de daha güçlü bir performans sergiledi. Fakat erkeklerde bellek ve performans arasında bir ilişki görülmedi. Beyin aktivitesine bakıldığında, fNIRS, erkeklerin doğru cümle duyduklarında beynin ön tarafındaki yeterlilikle ilgili kısmında aktivasyon artışı görülürken, kızlarda ise daha çok beynin arka tarafında aktivasyon meydana geldiği tespit edildi. Ön kısım, “sözdizimi” (syntax) ile ilgili bir işlem, yani cümleleri kurallara dayalı bir şekilde anlamayla alakalı iken; arka kısım ise, daha geniş bir dil işleme yelpazesi ile ilişkilidir. İlginç olan ise, erkeklerin yanlış cümlelere genel olarak daha az tepki vermeleri; kızlarda ise bunun tam tersinin görülmesiydi.

ERP’ler aynı zamanda, erkeklerin yanlış cümlelere erken bir zamanda güçlü bir tepki gösterdiği, “sözdizimsel” süreçle ilişkili olduğu düşünülen bir fazda da eşitsizlik gösterdi. Kızlarda ise sadece doğru ve yanlış cümleler arasında farklar görüldü.

Ortaya çıkan resim, ikinci bir dil öğrenmenin iki farklı stratejisi olduğu yönünde. Erkekler bilgiyi verimli işlemeyi ve kural tabanlı “örtülü” düşünmeyi kullanırken; kızlar ise daha geniş bir dilbilimsel bilgi yelpazesi çizerek, cümlelerin “açık” anlamlarını kavrarlar. Test puanlarının sonuçları, kızların İngilizce öğrenmede “daha ​​iyi” olmalarına işaret etmiş olabilir, ancak mekanizmalar çok daha ilginç bir hikayeyi gösteriyor.

Erkeklerin ve kızların ikinci bir dili nasıl öğrendiklerine dair daha net olan bu resim (bu örnekte, İngilizce), hem erkek hem de kız çocuklarının doğrudan güçlü ve zayıf yönlerini ele almak adına, okullarda sürdürülen öğretimlerin, geliştirilen yeni metotların ve ders programlarının üzerinde devrim yapma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.

Kaynak: Science Daily

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here