Islak Mendiller Çocuklardaki Alerjinin Temel Nedeni

0
1446

Gıda alerjisi, cildin ıslak temizleme mendillerine, toza ve yiyeceğe maruz kalmasıyla tetiklenir.

Northwestern Medicine’in yaptığı bir araştırmanın raporuna göre, nedeni uzun zamandır bilinmeyen ve çocukluk döneminde görülen gıda alerjisi, bir grup çevresel ve genetik faktörler ile ilişkilendirilmiştir.

Gıda alerjisine sebep olan etkenler arasında, cildin emilimini değiştiren genetik, cilt üzerinde sabun bırakan ıslak temizleme mendillerinin kullanımı, toza maruz kalma ve bebek bakım ürünleri yer alıyor. Bu faktörler biraraya geldiklerinde gıda alerjisi tetikleniyor.

Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi’nden Alerji-İmmünoloji profesörü olan ve araştırmanın baş yazarı Joan Cook-Mills, “Bu, gıda alerjisi geliştirmek için bir davet. Gıda alerjisinin yaşamın erken dönemlerinde nasıl başladığının anlaşılmasında büyük bir ilerleme.” dedi.

Araştırmanın makalesi 6 Nisan’da Journal of Allergy and Clinical Immunology‘de yayınlandı.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, gıda alerjileri gittikçe artıyor ve ABD’deki çocukların yaklaşık yüzde 4 ila 6’sını etkiliyor. Gıda alerjisinin yaygınlığı, 1997’den 2007’ye kadar 18 yaşın altındaki çocuklarda yüzde 18 oranında artış gösterdi. Son veriler ayrıca, gıda alerjileri ile ilgili teşhislerin çocuklarda arttığını göstermekte.

Gıda Alerjisi Risk Faktörleri Ev Ortamında Değişebilir

Cook-Mills, “Bebeği kucaklamadan önce ellerinizi yıkayarak, bebeğin cildinin gıda alerjenlerine  maruz kalma riskini düşürün. Cildinizde sabun bırakan bebek mendillerinin kullanımını azaltın. Yıllar önce yaptığımız gibi su kullanarak ellerinizde kalan sabunu durulayın.” dedi.

Cook-Mills, insanlardaki gıda alerjisi, çevresel ve gıda alerjenleri, yeni doğmuş fareler ve insanlarda meydana gelen genetik mutasyonlarla ilgili klinik kanıtları kullanarak bir keşif yaptı.

Klinik kanıtlar, gıda alerjisi olan çocukların yüzde 35’inde atopik dermatit görüldüğünü ve bunların çoğuna, cilt bariyerini incelten en az üç farklı gen mutasyonunun neden olduğunu göstermektedir.

Cook-Mills, cilt bariyeri mutasyonları olan yenidoğan fare modelini kullandı ve cildini yer fıstığı gibi alerji yapabilen gıdalara maruz bırakmaya çalıştı. Fıstıkların tek başına bir etkisi yoktu.

Cook-Mills, “Sonra bebeklerin neye maruz kaldığını düşündüm” diye hatırladı. “Bir evde toz halinde bulunan çevresel alerjenlere maruz kalıyorlar. Yenidoğan oldukları için alerijik  gıdalar tüketemiyor olabilirler, ama onları ciltleriyle alıyorlar. Ağzının etrafında fıstık ezmesi kalmış bir çocuk, kardeşini öper. Ya da bir ebeveyn fıstıklı bir yiyeceğe temas eder ve daha sonra bebeğe dokunur. “

Ardından, Cook-Mills deri yoluyla, bileşikleri sabun aracılığıyla taşıyan farklı cilt araştırmaları çalışmalarını okudu. “Aman Tanrım! Bu ıslak mendil!”  dedi.

Cook-Mills, durumu şöyle açıkladı: “Üst deri tabakası lipitlerden (yağlar) oluşuyor ve mendillerdeki sabun bu bariyeri bozuyor.”

Cilt bariyerindeki değişiklikler ile ortaya çıkan cilt problemleri, gıda alerjisi başladıktan çok sonra bile görülemeyebilir. Cilt değişiklikleri olan yeni doğmuş farelerin ciltleri önceleri normal görünüyordu. Fareler bir kaç aylık olana kadar kuru ve kaşıntılı cilt dermatiti görülmedi; ki bu durum insanlarda genç yetişkinlik dönemine eşitti.

Yenidoğan farelerin iki hafta boyunca günde üç dört kez uygulanan ve 40 dakika süren gıda ve toz allerjenlere maruziyetinden sonra, yumurta ya da yer fıstığı ağızdan verildi. Farelerin ciltlerinde alerjik reaksiyonlar görüldü. Bağırsaklarında alerjik tepkiler ve şiddetli alerjik gıda reaksiyonunda görülen vücut ısısının düştüğü anafilaksi gelişti.

Gıda alerjisinin farelerde gelişmesi için, deri bariyerinde bir bozulma olması gerekliydi, ancak en hafif haliyle sadece kuru bir cilt gibi görünebilen egzama veya atopik dermatit ile şiddetliden hafife doğru sürekli değişen cilt bozulmalarıları görüldü.

Deri bariyeri bozukluğu olan hastalarda, genlerdeki mutasyonların bir sonucu olarak derideki proteinlerde değişiklikler görülür. Hastalardaki bu gen mutasyonları öncelikle heterozigottur, yani bir genin iki kopyasından birinde bir mutasyon vardır.

Buna göre, klinik öncesi çalışmalarda, yenidoğan fareler de cilt bariyeri mutasyonları açısından heterozigot idi. Fareler, yumurta ve yer fıstığı proteinleri, tozdaki alerjenler (ev tozu akarı veya Alternaria alternata küfü) ve bebek temizleme mendillerinde bulunan bir sabun olan sodyum loril sülfat gibi gıda alerjenlerine maruz kaldılar.

Cook-Mills’in hayvanlar üzerindeki bu yeni çalışması, bebeklerde ve çocuklarda gıda alerjisinin gelişimini daha etkili bir şekilde engelleyecek müdahaleleri test etmek için bir temel sağlıyor.
Şu anda cildin genetik yapısı ve alerjen maddelere maruziyeti ile ilgili moleküler tepkiler üzerinde çalışılıyor. Amaç, besin alerjisi gelişimi sırasında cildin gösterdiği tepkileri belirlemek. Bu çalışmanın amacı, cildin gösterdiği tepkilere müdahale edebilme ve gıda alerjisinin gelişimini engelleyen tedaviler geliştirmek.

Kaynak:Science Daily

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here