Maalesef ki, çoğumuz hayatımız boyunca hafıza kaybı ya da Alzheimer gibi bir hastalığa yakalanan bir aile ferdinin yaşadıklarına şahit olduk ya da olacağız. Günümüzde 65 yaş ve üzerindeki yetişkinler en hızlı artan demografik grup ve net bir zihne sahip olmayı sürdürmenin onlar için birinci öncelik olduğu bu grubun 2030 yılında, dünya nüfusunun yüzde 20’sini oluşturmaları bekleniyor.
Egzersiz Ve Beyin Sağlığı Hakkında Neler Biliyoruz?
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur fikri an az 2000 sene öncesine dayanıyor ve egzersiz yapmanın faydalarının fiziksel sağlığın ötesine uzandığı da yeni bir fikir değil. 1887 yılında New England Journal of Medicine’da yayınlanan bir makale şöyleydi:
Egzersiz yapmak, akciğerlerin kapasitesini artırmak, kan dolaşımını hızlandırmak ve kas ve kemik gelişimini desteklemek yollarıyla fiziksel sağlığı koruyor ve geliştiriyor. Ama tüm bunların yanı sıra, egzersizin beyin ve dolayısıyla zihin yetilerinin düzgün gelişimine de katkı sağlıyor olabildiğini de biliyoruz.
Ancak kilit soru, bu makaleden 130 yıl sonrasına kadar cevapsız kaldı: Spesifik olarak beyin sağlığını hedeflemek için ne tür egzersizleri ne miktarda yapmalıyız?
Beyin Sağlığı İçin İdeal Egzersiz Nedir?
Beyin sağlığı için ideal egzersiz dozu konusunda henüz bir karara varılamadı, çünkü bu karmaşık bir konu. Egzersizin biyolojimiz üzerinde ne gibi değişimler yaptığını hala öğrenme sürecindeyiz, çünkü hem her egzersiz türü bir değil hem de hepimiz birbirimizden farklıyız. Birimiz için en iyi olan egzersiz diğerimiz için en iyi olandan çok farklı olabilir.
İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan bolca çalışma, özellikle de koşu ve bisiklete binme gibi aerobik egzersizleri takip eden bilişsel gelişimleri, kalp ve akciğerlerin kapasitesindeki ve kanın oksijen taşıma kapasitesindeki artışla ilişkilendirdi. Sonuç olarak, kan damarları ve sinapsların desteklenmesi, beyin hacminde artış ve yaşa bağlı beyin körelmesinde azalma gibi beyin üzerinde genel verimler rapor edildi. Bunlara ek olarak, rapor edilenler arasında düşünme ve problem çözmeyle ilişkili beyin bölgelerinde daha lokalize etkiler de bulunuyordu; yeni sinir hücreleri sayısında artış ve bu nöronların hayatta kalmalarına ve gelişmelerine yardımcı olan proteinlerde çoğalma gibi.
Diğer yandan, son yıllarda düşük yoğunluklu zihin-beden (yoganın bazı türleri ve Tai Chi gibi) egzersizleri ve direnç çalışmaları (ağırlık gibi) tarzındaki diğer tür egzersizlerin de bilişsel gelişime yol açtığı gösterildi. Ancak bu egzersizler kalbi diğerleri kadar çok çalıştırmadığı ya da bunu farklı bir şekilde yaptığı için, bu bilişsel değişimleri tam olarak nasıl yaptıkları hakkında az şey biliyoruz.
Peki, Şimdi Ne Yapalım?
Gerçek şu ki, 65 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin yüzde 40’ından daha azı haftada en az 150 dakika fiziksel aktivitede bulunuyor ve yüzde 20’si ise hiçbir tür egzersiz yapmıyor. Verilen bu tavsiyeler fiziksel sağlık için (özellikle beyin sağlığı için değil) olsa da, haftada beş gün ve günde 30 dakika egzersiz yapmak fiziksel sağlığı desteklemeyi ve geliştirmeyi garantilemek için mantıklı bir hedeftir. Ancak bunun beyin sağlığı için doğru egzersiz dozu olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Bu nedenle, aerobik egzersizler, direnç çalışmaları ve zihin-beden egzersizlerinin tümü de spesifik olarak beyin sağlığını destekleyen faydaların kanıtlarıyla ilişkilendirildiğinden, görünen o ki, bu egzersizleri çeşitlendirerek kullanmak ve hayatın bir parçası haline getirmek gerekiyor.