Sosyal medyayı kullanırken ruh sağlığınızı nasıl korursunuz?

0
432

Sosyal medya bir süredir eleştirilerin hedefi oldu. Sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi hakkında yüzlerce makale yazıldı. Ancak etkisine ilişkin araştırmaların çoğu pratik çözümler önermemektedir. Sosyal medyanın neden zararlı olabileceğini anlamak bizim için önemli olsa da gerçek şu ki sosyal medya kalıcı. Bu nedenle, olumsuz özelliklerine odaklanmak yerine onu sağlıklı şekillerde kullanmayı öğrenmek daha mantıklıdır. Sosyal medyayı kullanmayı seçen herkes için güvenli ve sağlıklı bir yer haline getirmek için hepimizin yapabileceği şeyler var.


Sosyal medyayı neden kullandığınızı düşünün.
İnsanlar birçok nedenden dolayı sosyal medyayı tercih ediyor. Bazı insanlar tatillerin, aile ve arkadaşlarla geçirilen zamanların ve diğer özel etkinliklerin fotoğraflarını yayınlamayı sever. Bazı insanlar sosyal medyayı siyasi ve sosyal konuları tartışmak için bir platform olarak kullanıyor. Birçok kişi, başka türlü bağlantı kurma fırsatı bulamayacakları kişilerle iletişimde kalmak için sosyal medyayı kullanır. Tüm bu nedenler olumludur ve hepsi sosyal medyada kalmak için motivasyon olabilir. Ancak sosyal medya gönderilerinde gezinirken kendi varsayımlarımızı, beklentilerimizi ve yargılarımızı yönetmeliyiz. Örneğin, insanların sosyal medyada sunma biçimleri, göründüğü gibi almamız gereken bir görüntüdür. İnsanların tatil fotoğraflarına bakmak bizi kıskandırıyor ya da üzüyorsa sorun onları paylaşan insanlar değil. İçimizdeki bir şeyin bu yanıtı yarattığını kabul etmek önemlidir. Ardından, sosyal medyada bulunma nedenlerimizin, kendimizi veya yaşamımızı kötü hissettiren şeylerden daha değerli olup olmadığına karar vermek bize kalıyor.
Sosyal medyayı incelerken duygularınızı gözlemleyin
Kaydırırken duygularınızı (sizi kıskandıran veya üzen fotoğraflar, arkadaşlarınızın sizi kızdıran makaleleri veya yorumları) ve bu özelliği kullanarak birkaç saat geçirdikten sonra ruh sağlığınız üzerindeki etkilerini incelemeniz önemlidir. Sosyal medyaya tepki olarak duygularınızın çoğunun olumsuz olduğunu fark ederseniz, ne yapmanız gerektiğini düşünün. Belki diğerlerinden daha tetikleyici olan bazı uygulamalar vardır, bu da en azından bunlara ara vermeniz gerektiğini gösterebilir. Kendi fotoğraflarınızı veya yorumlarınızı yayınlamak sizi iyi hissettirmiyorsa, neden sosyal medya sitelerinde kaldığınızı düşünün. Bunları cihazlarınızdan geçici olarak bile kaldırmak, sosyal medya katılımınız hakkında daha iyi hissedebilmeniz için nelerin değişmesi gerektiğini düşünmeniz için size gerekli alanı sağlayabilir. Ancak, bir duygu karışımına sahip olduğunuzu fark ederseniz, sahip olduğunuz olumlu deneyimleri ve bunları nasıl önceliklendirebileceğinizi düşünün.
Daha az görmek istediğiniz içeriği belirleyin
Hepimizin tolere edebileceğimiz sınırlarımız var. Takibi bırakmanız gereken arkadaşlarınız varsa, sorun değil. Size sürekli olarak değiştirmek istediğiniz şeyleri hatırlatan popüler dergiler veya reklamlar varsa bunları engelleyebilirsiniz. Sosyal medya hesaplarınızı yönetmek için zaman harcamak çok özgür hissettirebilir ve ne tükettiğinizin kontrolünü size geri verebilir. Bu, kaçındığınız veya gerçek dünyadan uzaklaşmaya çalıştığınız anlamına gelmez. Bunun yerine, olumlu duygular hissetmenizi ve hoşunuza giden insanlarla bağlantı kurmanızı sağlayan bir sosyal medya ortamı yarattığınız anlamına gelir. Bunu bir tür kişisel bakım olarak düşünün. Arkadaş veya romantik partner olarak kimi hayatımızda tutmak istediğimize biz karar veririz. Aynı şeyi, sürekli olarak olumsuz tepkileri tetikleyen belirli sosyal medya biçimleri veya belirli içerikler için de yapabiliriz.
Sosyal medya ile etkileşimde bulunmak karışık bir deneyim olacak. Kusurlarımıza dikkat çekebilir ve kendimizi kötü hissetmemize neden olabilir. Başkalarının sahip olduklarını istememize neden olabilir ve yalnızlık duygumuzu artırabilir. Ama aynı zamanda onu kullanmak bize neşe getirebilir, bizi güldürebilir ve geçmişteki arkadaşlarımızla iletişim halinde olmamızı sağlayabilir. Bu yüzden tamamen bağlantımızı kesmek zorunda değiliz. Tıpkı geleneksel ilişkilerde sınırlar koyabileceğimiz gibi, sosyal medya kullanımımızı dikkatli bir şekilde uyarlayabiliriz. Sosyal medyanın olumlu etkilerini geliştirmeye çalışmak, onu hayatımızın bir parçası tutmanın ve ruh sağlığımızı korumanın anahtarıdır.
Kaynak: Psychology Today

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here