Psikologlar akıllı telefonların ergenlerin beyinleri için ne kadar tehlikeli olabileceğini hızla öğreniyorlar. Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, sekizinci sınıftaki bir çocuk sosyal medyayı sık kullandığında, depresyona girme riski yüzde 27 oranında artıyor. Telefonlarını günde en az üç saat kullanan çocuklar çok daha fazla intihara meyilli oluyorlar. Ve yakın zaman önce yapılan bir araştırma da, ABD’de akıllı telefonların itici güç olduğu sebeplerle ergenlik döneminde intihar edenlerin oranının, cinayet oranlarını gölgede bıraktığını ortaya çıkardı. Ancak, “Screen Schooled: Two Veteran Teachers Expose How Technology Overuse is Making Our Kids Dumber” kitabının ortak yazarları Joe Clement ve Matt Miles’a göre, akıllı telefonların tehlikeleri yaklaşık on yıldır işaretlerini veriyordu. Clement ve Miles, yakın tarihin en büyük iki teknoloji figürü olan Bill Gates ve Steve Jobs’ın, çocuklarının bizzat yaratılmalarına yardımcı oldukları ürünlerle oynamalarına nadiren izin verdiklerini belirtiyorlar. Yazarlar kitaplarında şöyle diyorlar, “Bu zengin teknoloji yöneticilerinin ürünleri hakkında kendilerinin bildiği ama müşterilerinin bilmediği şey nedir?” Gitgide çoğalan kanıtlara göre, yanıt dijital teknolojinin bağımlılık yapıcı kuvvetidir. ‘Çocuklarımızın Evdeki Teknoloji Kullanımını Sınırlıyoruz’ 2007 yılında, Microsoft’un eski CEO’su Bill Gates, kızı bir video oyununa sağlıksız bir bağımlılık geliştirmeye başladığında teknoloji kullanımı süresini kısıtladı. Gates ayrıca, çocuklarının 14 yaşına gelinceye kadar telefon sahibi olmalarına da izin vermedi. (Bugün, bir çocuğun telefon sahibi olduğu ortalama yaş 10’dur.) Vefat ettiği 2012 yılına kadar Apple’ın CEO’su olan Steve Jobs, 2011’de New York Times’a verdiği bir röportajda, çocuklarının piyasaya en son sürdükleri iPad’i kullanmalarını yasakladığını açıkladı. “Çocuklarımızın Evdeki Teknoloji Kullanımını Sınırlıyoruz,” dedi Jobs röportajı yapan Nick Bilton’a. iPod’ın ortak yaratıcılarından Tony Fadell, yakın zaman önce internet üzerinden yayın yapan haber kanalı Cheddar’a verdiği bir röportajda, Steve Jobs bugün hayatta olsaydı, giderek artmakta olan toplumsal teknoloji bağımlılığı konusunu ele almak isterdi yorumunda bulundu. “Jobs, ‘Bakın, bu konuda bir şeyler yapmamız gerekiyor,’ derdi dedi Fadell. Clement ve Miles, kitaplarında Silikon Vadisi ebeveynlerinin, akıllı telefonların, tabletlerin ve bilgisayarların bağımlılık yapıcı etkilerini genel halktan daha fazla anlıyor gibi göründüklerini belirtiyorlar; hem de çoğu zaman bu ebeveynler hayatlarını o teknolojiyi geliştirerek ya da ona yatırım yaparak kazanmalarına rağmen.
Eğitimde Kullanılan Teknoloji Her Derde Deva Değil
Gates teknoloji konusunda bir ödün verecek olsaydı, bu onun öğrencilere belirli eğitimsel konularda sağlayacağı faydalar konusunda olurdu. Ev ortamında belirli tedbirler uyguladığı yıllardan bu yana geçen zaman içinde, milyarder hayırsever kişisel eğitim konusuna yoğun bir ilgi geliştirdi. Kişisel eğitim, her öğrenciye özel bir dersler planı geliştirmek için elektronik cihazları kullanan bir yaklaşımdır. Gates yakın zamanda yaptığı bir blog paylaşımında, öğrencilerin kişisel hedeflerini alıp –belirli bir üniversiteye girmek gibi- onlara ulaşmak için bir yol planlayan Seattle merkezli bir okul olan Summit Sierra’yı övdü. Kişisel öğrenme ortamında yer alan öğretmenler, bir çıkmaza girdiklerinde ya da dikkatleri dağıldığında öğrencileri yeniden rotaya sokmaya yardımcı olmak için daha çok bir koç rolünü üstlenirler. Bu tip durumlarda, teknoloji mümkün olduğunca spesifik ve Gates’in bir öğrenci için yararlı olarak gördüğü şekillerde kullanılır. O, “Kişisel öğrenme her derde deva olmayacak,” diye yazdı. Ama Gates, bu yaklaşımın çok daha fazla genç insana eğlenmek için değil, yeteneklerinden en iyi şekilde faydalanmak için yardımcı olabileceği konusunda umutlu olduğunu söyledi.