Yardımcı üreme teknikleriyle sağlanan hamilelikler kısırlık sorunu yaşayan çiftlere büyük bir umut olsa da, yapılan yeni bir çalışmanın sonucuna göre tüp bebek gibi yardımcı teknikler yoluyla doğan çocukların normal yolla doğanlara oranla ergenliklerinde yüksek tansiyon hastası olmaları daha muhtemel.
Journal of the American College of Cardiology’de yayınlanan çalışmada incelenen ve teknolojik yardımla doğan 52 ergenden sekizinde hipertansiyon hastalığı olduğu görüldü. Normal yolla doğan 43 ergenin ise sadece bir tanesinde yüksek tansiyona rastlandı.
Amerikalı ergenlerin yüzde 3.5’inin hipertansiyon hastası olduğu tahmin ediliyor. Ancak çalışmada incelenen ve yardımcı üreme teknikleri kullanılarak doğan ergenlerdeki hipertansiyon oranı ise yüzde 15 olarak belirlendi.
Damarları Yaşlılarınkine Benziyor
Bu çalışma, 2012’de aynı çocuklar üzerinde, onlar henüz ergenlik dönemine girmemiş olduklarında yapılan bir çalışmanın devamı niteliğindeydi ve yardımcı üreme teknikleri sayesinde doğan bu çocukların damarlarının genelde ileri yaştaki yetişkin insanlarda görülen damarlara benzediği görülmüştü. Bu çocukların damarlarında gelecekte kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini artıran belirtiler olan normalden daha fazla sertlik ve damar duvarlarında kalınlık olduğu meydana çıkmıştı.
Araştırmacılar bunun küçük bir çalışma olduğunu ancak bu ergenlerde belirlenen yüksek tansiyon seviyeleri aşırı yüksek olmasa da düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini söylüyor.
Damarlarda görülen bu anormalliklerin ve hipertansiyon riskinin epigenetik işaretlerde meydana gelen bazı değişimlerin sonucu olabileceği düşünülüyor. Kimyasallara maruz kalmak, beslenme şekli ve stres gibi çevresel koşullar epigenetik işaretleri değiştirerek gen regülasyonunu farklılaştırabiliyor. Yardımcı üreme tekniklerinde de olgunlaşmış yumurtalar, çekirdeği çıkarılan yumurta hücreleri veya embriyolar rahimdekinden farklı olan çeşitli laboratuvar ortamlarında bulunduruluyor. Araştırmacılara göre epigenetik işaretlerdeki değişimler, yumurtaların vücuttan alımıyla embriyonun rahme yerleştirilmesi arasında geçen süreçte meydana geliyor olabilir.
2014 yılında rapor edilen verilere göre, dünya genelindeki sekiz milyondan fazla bebek yardımcı üreme teknikleri sayesinde doğdu.
