Covid-19 Hastaları Neden Koku Alma Duyularını Kaybediyor?

0
589

Bazı insanlarda, anosmi (koku alamama) covid-19’un ilk ya da erken; bazı insanlarda da tek belirtisi oluyor. Ani gelişen hipozmi (koku almada azalma) ve anosmi gibi koku alma bozuklukluları şu anda covid-19’un önemli belirtilerinden biri olarak görülüyor.

İnsanların koku alma duyusunu kaybetmesi ille de virüse yakalandığı anlamına gelmiyor çünkü bu belirti basit soğuk algınlığı, sinüs enfeksiyonu, erken evre Alzheimer ve Parkinson hastalıkları ve basitçe yaşlanma gibi birçok hastalıkta da önemli bir unsur. Hipozmi ve anosmi oldukça yaygın olarak görülüyor; 40 yaş üstü Amerikalıların yüzde 12.4’ü hipozmi yaşıyor ve çok çeşitli yaşlardan Amerikalıların yüzde 3’ü de anosmiye sahip.

Ancak yapılan bazı çalışmalar, hastanelerdeki covid-19 hastalarının yüzde 30-98’inde anosminin mevcut olduğunu gösteriyor ve bu çalışmalar virüsün özellikle koku alma duyusuna saldıran özel bir yanı olduğunu işaret ediyor.

Virüs Bunu Nasıl Yapıyor?

Çoğu bilim insanı, SARS-CoV-2’nin hücrelere girmek için anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) reseptörünü kullandığı konusunda hemfikir. SARS-CoV-2 ayrıca, hücrelere girmek için TMPRSS2 isimli bir proteaza ve birkaç başka proteine de ihtiyaç duyuyor gibi görünüyor. Bu, virüsün içeri girebilmesi ve çoğalmak için mekanizmalarını ele geçirebilmesi için hücrelerin tüm bu proteinleri ifade etmesi gerektiği anlamına geliyor.

ACE2 ve TMPRSS2 birçok türdeki hücrede ifade ediliyor ve burun, boğaz ve üst solunum yollarında bu bolca gerçekleşiyor. Virüsün burun ve koku soğancığı yolunun yanı sıra başka yollarla da merkezi sinir sistemine girebildiğine dair kanıtlar bulunuyor. Ancak ACE2 ve TMPRSS2’nin ifade edilme kalıpları ve covid-19 anosmisinin ani başlangıcı ve nispeten hızlı iyileşmesi, bu durumun merkezi sinir sistemi hasarından kaynaklanmadığını, nedenin koku bilgisinin beyne ulaşmadan önce kaybolması olduğunu gösteriyor. Çünkü belirtiler merkezi sinir sisteminden kaynaklansaydı, sürecin ve iyileşmenin daha yavaş gerçekleşmesi ve daha karmaşık belirtilerin de ortaya çıkması beklenirdi.

Çoğu hastada koku alma fonksiyonunun nispeten hızlı bir şekilde iyileşmesi, olfaktif duyu nöronlarını öldürmeyen bir çevresel neden fikrini de destekliyor. Bu nöronlar hayat boyunca yenilenseler de, bunu aniden yapmıyorlar ve bunun yerine bu süreç 30 veya daha fazla gün alıyor ve bu süreçte koku alma duyusu giderek iyileşiyor. Koku almayla ilgili belirtilerin hastalığın çok başlarında; solunumla ilgili belirtilerden önce ortaya çıkabilmesi, virüsün olfaktor duyu epitelindeki hücrelere girişini anlamayı enfeksiyonun anlaşılması açısından özellikle önemli hale getirebilir.

Bu konuda hala cevaplanamayan birçok soru bulunuyor ve koku alma duyusu bağlantısı virüsün çalışma mekanizmaları için önemli bir ipucu içeriyor.

Orijinal Makale: Scientific American

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here