On yıl önce, bilim insanları laboratuvar farelerinin zor durumdaki bir fareyi bir yabancı olarak gördüklerinde değil, kendi arkadaşları olması durumunda kurtardıklarını keşfettiler. Şimdi, California Üniversitesi, Berkeley tarafından yapılan yeni bir çalışmaysa, fareleri kriz zamanlarında en yakınlarına öncelik vermeye yönlendiren beyin bölgelerini tespit etti. Çalışma aynı zamanda, insanların da aynı nöral yanlılığı paylaşıyor olabileceği fikrini veriyor.
Bulguları eLife’da yayınlanan çalışma, ister kemirgenlerde isterse insanlarda olsun, diğerkamlığın sempati ya da suçluluk duygusundan çok, sosyal bağlar ve yakınlıkla güdülendiğini gösteriyor.
Yapılan çalışmada, araştırmacılar farelerde empati duygusuna karşılık olarak aktive olan beyin ağlarını belirlemeyi ve aynı durumun insanlarda da geçerli olup olmadığını bulmayı amaçladılar. Çalışmanın sonuçları aynı durumun insanlarda da geçerli olduğu fikrini veriyor.
Fiber fotometri, immunohistokimya, kalsiyum görüntüleme ve başka tanı araçlarını kullanan araştırmacılar, inceledikleri bütün farelerin başka bir farenin zor durumda olduğunun işaretleri karşısında empati duygusu deneyimlediğini buldular.
Ancak bu empati duygusu üzerinde harekete geçmek için, yardımcı olacak farenin nöral ödül devresinin tetiklenmesi gerekti ve bu sadece, tutsak kalmış farenin yardımcı olacak fareyle aynı türden ya da onun grubunun bir üyesi olması durumunda gerçekleşti.
60 Çifti Aşkın Fare İki Hafta Boyunca İzlendi
Spesifik olarak, farelerin empati duygusu beynin duyusal ve orbitofrontal bölgelerinin yanı sıra anterior insula ile ilişkiliydi. Diğer yandan, kemirgenlerin yardım etme kararıysa, aralarında dopamin ve serotonin de bulunan nörotransmitterlerin olduğu bir ödül merkezi olan nucleus accumbens isimli bölgedeki faaliyetle bağlantılıydı.
Çalışma için, kafeslenmiş 60 çifti aşkın fare iki hafta boyunca izlendi. Çiftlerin bazıları aynı türden ya da aynı genetik gruptandı, diğerleriyse değildi.
Yapılan her deneyde, bir fare şeffaf bir silindirin içine hapsedildi, diğeriyse silindirin etrafındaki daha büyük ve etrafı çevrili bir alanda serbest durumdaydı.
Serbest durumdaki fareler tutarlı bir şekilde hapsolmuş farelerin içinde bulunduğu zor duruma karşılık olarak empati duyduklarının işaretlerini verseler de, sadece kendi gruplarının bir parçası olanları kurtarmak için çalıştılar ve bu durumda da tutsak fareyi serbest bırakmak için kafalarını kafesin kapısına dayadılar veya çarptılar.
Araştırmacılar bu yanlılığın nöral kökenlerini anlamak için yapılan çeşitli ölçümlerin sonuçlarını incelerken, deneylerdeki tüm farelerin kafes partnerlerinin sıkıntısını hissettiklerini ama beyinlerinin ödül devresinin sadece kendi gruplarının bir üyesinin yardımına koştuklarında aktive olduğunu buldular.
Çalışmanın araştırmacılarından Inbal Ben-Ami Bartal, insanların ve diğer memelilerin beyinde neredeyse aynı empati ve ödül bölgelerini paylaştığını ve konu başkalarına yardım etmek olduğunda, bunun bizim de kendi grubumuza karşı benzer yanlılıklara sahip olabileceğimizi işaret ettiğini söylüyor.
Bartal, “Genel olarak, bulgular empatinin tek başına yardım etme davranışını öngörmediğini gösteriyor ve bu gerçekten kritik bir nokta. Dolayısıyla, eğer insanları ıstırap içindeki kişilere yardım etmeye motive etmek istiyorsanız, onların aidiyet ya da grup üyeliği hissini artırmanız ve ortak bir kimlik oluşturmak doğrultusunda çalışmanız gerekebilir,” diyor
Orijinal makale: Science Daily